Spor Haberleri Kıtalararası derbide psikolojik dengeler: Vitor Pereira, Fatih Terim'e göre neden çok daha fazla baskı altında?

[Vuslat]

Kıtalararası derbide psikolojik dengeler: Vitor Pereira, Fatih Terim'e göre neden çok daha fazla baskı altında?​

Portekizli hoca, ligde yalnızca bir puan gerisinde olduğu Fatih Terim'e göre birçok konuda dezavantajlı durumda.


İyi bir takım inşa etmek, bir oyuncu grubuna oyun ezberletmek zaman gerektiren eylemlerdir. Eğer kulübün kültür seviyesi dünya çapında ise ve belirli bir oyun felsefesi var ise bu zamanı, dünyanın her yerinde var olan taraftarlarından, doğru bir iletişim dili ile isteyebilir.

Taraftarlar da bu durumun farkında varır ve sabırla bekler. Maddi krize giren, tarihinin en iyi oyuncusunu kaybedip kısa süre içinde tepetaklak olan Barcelona'nın, kağıt üzerinde La Liga'nın sıradan genç bir takımı haline bürünmediğini kim iddia edebilir?

Fakat Camp Nou'daki taraftarları, geri döneceklerinden emin. Zira kulübün kültürü, uzun süreli düşüşe izin vermez. Yeni Xavi'yi, yeni Iniesta çıkarırlar. Türkiye'de ise bu durumun çok farklı olduğu apaçık ortada.
​

Editörün Seçtikleri​

• Joan Laporta'nın danışmanı açıkladı: "Erling Haaland'ın transferi Barcelona için imkânsız değil"​
• Yetenek avcılığından sportif direktörlüğe: Kylian Mbappe ve Luka Modric transferlerinin arkasındaki adamla tanışın​
• Steven Gerrard, Aston Villa oyuncularına yemeklerde ketçap kullanmayı yasakladığını doğruladı​
• Lionel Messi'nin Barcelona'dan ayrılışının üç nedeni: "Messi oradayken bunu başaramazdınız"​

Taraftarların sabırsızlığı kadar, sabırsız olmalarını gerektirecek şeylerin var olduğu da bir realite. Çünkü kulüplerinin ideal bir futbol organizasyonları yok. Var olan tek şey değişim, değişim, değişim...

Son yıllarda söz konusu taraftar baskısını en yakından hisseden kulüp ise Fenerbahçe oldu. Çünkü Türkiye'de başarı sadece şampiyonlukla ilişkilendirilir ve Kadıköy sakinleri, yedi senedir zirveye hasret. Bu özlem, kulübün yönetimini de takımın teknik direktörünü de olumsuz etikiliyor ve etkilemeye de devam edecek.

Pazar günü NEF Stadı'nda karşı karşıya gelecek olan Galatasaray ve Fenerbahçe arasında aslında mevcut durumda çok fazla fark yok. Maç öncesi stadyuma giden Galatasaraylı taraftarlar, puan durumuna baktıklarında, takımlarının Fenerbahçe'nin sadece bir puan üzerinde olduğunu görecekler.

Peki bu benzer tabloya rağmen Fatih Terim ile Vitor Pereira'nın üzerindeki baskı aynı mı? Terim gibi bir bitirici, son iki sezonda şampiyonluk elde edememesine rağmen, ilk sezonundaki Vitor Pereira neden daha fazla baskı altında?

Evet, bu durum hakkında bir şeylerin söylenmesine ihtiyaç var. Bu farklılığa beş madde ile bakmak mümkün.
​

Türk spor medyasının yabancı hocaya karşı tutumu​

Şu bir gerçek ki yerli bir hocaysanız Türkiye'de şartlar sizin için daha uygundur. Tamam, belki dünyanın her yerinde böyledir, fakat Tükiye'de bu durumun çok daha radikal olduğu da bir gerçek.

Igor Tudor'un, muhabirlerden psikolojik şiddet gördüğü basın toplantısını hatırlayın. Zaten unutmak ne mümkün? Aynı süreçlerden Türk bir teknik direktör geçtiğinde eleştirilerin ve saygının dozu da çok fazla değişiyor.

Muhabirlerin yerli hocalar ile yakın ilişkisi belki onları bu duruma itiyor olabilir. Fakat yabancı hocalara bir haksızlık yapıldığı gün gibi ortada. Vitor Pereira da bu durumu yaşayanlardan biri. İklim, bunu gerektiriyor.

Fenerbahçe şu anda Galatasaray'dan hem oyun hem de puan olarak çok ciddi bir farkla geride olmamasına rağmen Pereira, Terim'e göre çok daha fazla baskı altında. Çünkü Türk değil. Tek sebep değil evet, fakat belki de en güçlü sebep.


​

Mesut Özil'i yönetmenin zorluğu​

Vitor Pereira, Fenerbahçe'deki yeni döneminde Mesut Özil ile çalışıyor olmanın zorluğunu da yakından hissediyor. Özil gibi bir dünya yıldızının takımda olması elbette harikulade, fakat onun kendisini sahaya ne kadar verdiği, fizik olarak ne kadar yeterli durumda olduğu meçhul.

Üstelik bunu Fenerbahçe Başkanı Ali Koç da söylüyor. Yıldız oyuncuları yönetmek zordur. Hele ki Portekizli hocaysanız, daha da zordur. Çünkü Portekizli teknik direktörlerin birçoğu oyun anlamında da karakter anlamında da despottur.

Pereira'nın Terim'den daha çok baskı altında olmasının bir diğer sebebi de Mesut Özil'in mutsuz olması. Belki de pazar akşamından sonra bu ilişkide yeni bir dönem başlar. Fakat maç saatine kadar durum ortada.


​

UEFA Avrupa Ligi'nin etkileri​

İki hoca arasında baskı farkının bu kadar fazla olmasının sebeplerinden biri de Galatasaray ve Fenerbahçe'nin UEFA Avrupa Ligi'ndeki performanslarının farklı olması. Galatasaraylı taraftarlar ligdeki bir puan kaybının ardından Avrupa'da iyi bir sonuçla yeniden hayata dönebildi fakat sarı-lacivertliler bunu, Galatasaray kadar yapamadı.

Fenerbahçe, grupta dört maçta beş puan alırken Galatasaray, Şampiyonlar Ligi seviyesine daha yakın bir grupta sekiz puanla lider durumda. Bu da Fatih Terim'in zaten yüksek olan kredisini iyice arttırıp, Pereira'nın kredisini düşürüyor.
​

Ekim ayı performansı​

Süper Lig'de 12 hafta itibariyle Galatasaray üç mağlubiyet alırken Fenerbahçe dört kez yenildi. Fakat sarı-lacivertlilerin dört mağlubiyetinin üç tanesi ekim ayında üst üste gelince, doğal olarak Kadıköy'deki huzursuzluk daha fazla oldu.

Ekim ayı Pereira'ya nazik davranmadı ve Portekizli şimdi seri galibiyetler alıp kredisini arttırmanın peşinde olacak.
​

Şampiyonluk hasretinin psikolojik yansımaları​

Yazının başında da belirtidiği gibi Fenerbahçe, yedi senedir şampiyonluk hasreti çekiyor ve bu durum, kulüpteki herkesi baskı altına almış durumda.

Galatasaray daha iki sene önce şampiyonluğu tattı ve bu kadar uzun süreli bir hasret yaşamıyor olmanın avantajını değerlendiriyor. Bu da Pereira'nın elinde olmayan, ciddi bir şanssızlık.

Bununla birlikte Fatih Terim'in, kulüp tarihinin en büyük teknik direktörü olması tecrübeli hocanın kredisini her zaman yüksek tutuyor.

Kıtalararası derbinin ardından pazar akşamı Vitor Pereira'nın üzerindeki baskı artabilir. Fakat her şey bir anda tersine de dönebilir.

Zaten futbolu cezbedici kılan en büyük etken de bu bilinmezliği değil midir?​